merdiven 3

🔹 Sen nasıl bir oyun oynamak istiyorsun asıl? Belki de mesele budur.

🔺 Son birkaç gündür hastayım. Bu esnada son altı-sekiz ayın muhasebesini yapma imkanım oldu. Oyunu ne kadar oynuyorum. Ne kadar oynamak istiyorum. Veya benim oyunum nedir?

🔹 Ne gibi bulgulara ulaştın kendinle ilgili?

🔺 İnsanların beni kendi oyunlarına bir figüran veya aktör olarak eklerken benim ne oynamak istediğimi dikkate almadıklarını keşfettim mesela.

🔹 Ben de bunu sormuştum. Ne oynamak istiyorsun?

🔺 Bu sorunun cevabı ne oynamak istemediğimle de ilgili. İnsanların oyun merakı, onları bazı oyunlara, ilişki oyunlarına, statü oyunlarına kilitliyor. Bu oyunları oynarken kendilerine yardımcı oyuncu arıyorlar. Benim bu manada net, herkesin anlayabileceği, hedefleri ve skoru olan bir oyunum yok. Bu beni esnek bir yardımcı oyuncu yapıyor.

🔹 İnsanlar senin onlara faydalı olduğunu görüyorlar. Kendi oyunun olmadığı için yardımı karşılıksız ve içten yapıyorsun. Bir beklentin olmuyor bu yüzden.

🔺 Evet. Genel oyunum hayli esnek ve soyut olduğu için olacak, onların somut oyunlarına adapte oluyor. Ancak oynamak istemediğim oyunlar var. Gizli ilişki oyunu oynamak istemiyorum mesela. Hayatımda mecburi durumlar hariç insanlardan gizlemem gerekecek oyunlar istemiyorum. Falancadan, filancadan saklanmam gerekiyorsa sıkılıyorum.

🔹 Neden sıkılıyorsun? Çok mu dürüst bir insansın?

🔺 Çok dürüst bir insan olduğumdan değil ancak kaçak göçek ilişkiler hayatıma faydadan çok zarar, hoşluktan ziyade zorluk getiriyor. Parametreleri hep kaçaklığa göre ayarlı oluyor bunların. Daimi bir şekilde bizi gözetleyen biri(leri) oluyor. Daimi bir suçluluk hali. Normal şartlardaki huzurumu, hiç gereği yokken kaybediyorum.

🔹 Sevdiğinde bunu görmezden geleceğini düşünüyor kimisi?

🔺 Evet. Seversen görmezden gelirsin de başka bir mesele. İnsanların söyleyecek bir şey bulamayınca sevgi üzerinden söylem üretmeleri beni ayrı bir soğutuyor.

🔹 Sevmediğin için olabilir mi?

🔺 Seninle de öğrenmişim bu sorgulamayı. Sevseydin'le başlayan o kadar çok cümle duyunca insan ister istemez sevmediğini düşünmeye başlıyor. Belki sevgi nedir bilmiyorum. Bunları yapmak istemiyorum, demek ki sevmiyorum.

🔹 Halbuki seviyorsun?

🔺 Seviyorum ama konu bu değil. Sevgi dediğimiz duygu durumu, sevdiğiniz insanın tüm sorumluluğunu, olabilecek tüm ihtimalleri, yaşanacak her şeyi üstünüze almayı gerektirmez. Seviyorum ama ben bir insanım. Sevgim de kendi çapım kadar. Daha fazlasına gücüm yetmiyor.

🔹 Peki daha fazlasına gücün yetmesi için ne olması lazım?

🔺 Sanırım önem verdiğim en önemli şey, karşımdaki insanın şartlarımı, kim olduğumu, hangi kısıtlardan sorumlu olduğumu ve ne istediğimi dikkate aldığını görmek. Benimle ilgili konulardan başkalarından duyduklarını, benim söylediklerimden daha ciddiye alıyor mu diye bakıyorum. Arkadaşı şöyle demiş, annesi böyle demiş, akrabası şunu yapmış... Bunların hepsinin bir bilgi olarak bir kenarda durabileceğini kabul ediyorum ama birinin beni tanımayan birileri öyle dediği için beni o şekilde anlamaya çalışması yaralayıcı bir şey.

🔹 Bu yarayı da tedavi edemiyorsun?

🔺 Edemiyorum. Veya etmiyorum Belki de benim oyunum bu. Ancak beni sevseydin (tiksindiğini bildiğim) filancaya istediği parayı verir ve özgürlüğünü satın alırdın diyorsa mesela ve bunu da başkalarından duyduğu için yapıyorsa, iki kere faul işlemiş oluyor.

🔹 Hem beni sevseydin hem de şartlarını biliyorum ama bunu bilmeyen birine danışıyorum anlamında mı?

🔺 Evet.

🔹 Sen de bundan dolayı ondan uzaklaştın?

🔺 Sanırım en temel konu buydu, evet., Çünkü bir defa elalem oyununu oynamaya başlarsam, sonunun gelmeyeceğini düşünüyorum. Bu zamana kadar oynamadım. Bundan sonra da niyetim yok. Onun için de elalemle bol şanslar demekten başka çare bulamadım.

🔹 Yine de somut oyunlar sunmak zorunda olduğunu, yoksa insanların seni kendi oyunlarında kullanmak isteyeceklerini de biliyorsun.

🔺 Evet. Bu konudaki çalışmalarım devam ediyor. Ama insanların anladığı oyunların ekseriyeti boş. Henüz kafayı takabileceğim birini bulamadım.