Köylülük deyince aklına ne gelir? Benim aklıma ufak hesaplar için kavga eden ve bundan da gurur duyan insanlar geliyor. Hangi hesap kavgayı hakedecek kadar büyük dersen cevap veremem ama hangilerinin küçük olduğunu hepimiz biliyoruz.

Gerçekte köylülüğün açık ve bariz olanıyla bir derdim yok. Uzak durmayı yıllar içinde öğrendim. Hatta ufak hesaplarını ortaya seren köylüyü şehirliden daha çok severim.

Beni yaralayan şeklinin gizli köylülük olduğunu keşfettim. Dışarıdan tüm bu ufak hesaplardan uzak gibi durup, içinde köylülüğünü yaşatmaya devam eden insanlardan öğrendim bunu.

Erkeği de var, kadını da.

Hepimiz ufak insanlarız. Hesaplarımızın ufak olması da normal. Kimimizin daha büyük hesapları da var. Bir de büyük hesaplar peşindeymiş gibi yapıp, aslında derdi günü küçük hesapların peşinde koşmak olan da.

İşine geldiği kadar dindar, işine geldiği kadar feminist, işine geldiği kadar komünist, işine geldiği kadar milliyetçi... Malum işte, büyük hesaplar yaparmış gibi görünmesinin sebebi içtiği çorbanın parasını ödememek olan tip.

Bunun beni neden rahatsız ettiğini düşünüyorum: Ufak hesapların sorumluluğunu almayıp, bunun yerine vadesi gelmeyecek ve asla ödenemeyecek borçlar, değerler ve bir takım hevesleri bu hesapları gözden kaçırmak için bahane etmek. İçi köylü ama tam köylülük de yapamıyor, çünkü köylülük de bir sorumluluk demek. Bugün sen ufak hesaplar yaparsan, yarın da sana bu ufak hesapları sorarlar ve bunu bildiği için bunlar önemli değil diyor.

Nihayeti olmayan sonsuz oyunlarda ufak hesapların tabii ki önemi yok, bir insanla yoldaşlık etmeye hevesliysen o günkü hesabı kimin ödediğinin önemi olmaz. Bununla beraber maksadı hesap ödetmekse ve sonsuz oyunu buna perde olarak kullanıyorsa, bir yerde o sonsuz oyun da sonlu hale gelir.

[Menfez] #gizli köylülük #ufak hesap #sonsuz oyun