levha 48
Yeşil dalgaların arasından çıkan bir balık. Yedi iklimi gezmiş de gelmiş. Bize dünyayı öğreteceğini düşünüyoruz. Bizi tedavi edeceğini. Baş köşeye oturtuyoruz. Hepimizin saygısı sonsuz.
Altınların yığılı olduğu bir yerde, içinden çıkan balıkları sayan bir adam. Ruhunun nasıl bir yere doğru kanatlandığını görüyor musun?
Ne yapmalıydık? Soru nedir?
Nasıl daha iyi varolabilirim?
Belki zihnimin iplerini bırakmalı ve düşünmeyi kargalara ve tedirginlere bırakmalıyım. Tedirgin olmadığında düşündüğün düşünceden sayılmıyor. Kendini sakince yere bırak. Kendini sakince unut. Düşüncelerin de gitti işte. Neye inanıyorduk ve ne oldu?
Hiçbir şeyin kendimden daha yarım, daha mantıksız olduğuna rastlamadım. Açık konuşmak gerekirse susmalıyım. Açık konuşamıyorum zira.
Ne anladığımı biliyorum. Basitleştirmeye çalışıyorum. Başaramıyorum. Karmaşıklaştırmaya çalışıyorum. Onu da başaramıyorum. Sonunda susmak, kendimi yere bırakıp susmak dışında bir yol görünmüyor.
[Levha] #balık #düşünmek #kendim #karga #tedirginlik