demzen 44
Esra dini düşüncemin temelsiz olduğunu söyledi. Dinin temelde bir sosyal mesele olduğunu, Allah'la ilgili söylenenlerin doğrudan Allah'la ilgili değil, sosyal tarafları nedeniyle söylendiğini, diyelim Allah'ın merhameti veya gazabından bahsetmenin insanlarla ilgili bir durum olduğunu anlatıyordum. İslam'ın ve diğer dinlerin temelde sosyal ve politik meseleler olduğunu ve bunlardan Allah'a uzanan yolu yine kendin arayıp bulmak zorunda olduğunu. Söylediklerim tam olarak bu olmayabilir ama genel olarak dinler hakkındaki düşüncemi beğenmiyor.
Zaten dedim beğenmeni veya ikna olmanı beklemiyorum. Ben binbeşyüz yıllık İslam medeniyetinin ürettiği söylemi ikame edebilecek, ondan daha iyisini üretebilecek biri değilim. Kendi derdimle meşgulüm. Bu dert manzumesi de yaşadığım çağın ürettiği bir dert. İslam'a karakterini veren meseleler sosyal ve politik meselelerdir dediğimde bunların bu devir için anlamının da bu zamana yakınlığıyla ölçülmesi gerektiğini söylemiş oluyorum. Faizin haramlığını konuşurken devlet tarafından karşılıksız basılan parayı, zekatı konuşurken gelir vergisini es geçmenin biz bu dünyadan değiliz ve umurumuzda da değil anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu dünyadan değilseniz, devletin para ürettiği ve para kavramının üçyüz sene öncesine nazaran hayli farklı olduğu bir dünyada faiz haramdır diye kısa yoldan fetvalar veriyorsanız, benim de bunlar bana makul gelmiyor deme hakkım var.
Arada İslam aslında şöyledir, böyledir diye bir takım fikirler üretenlere diyorlar ya, İslam da yorumlanmak için 21. yüzyılda yaşayan ilahiyat 2. sınıf öğrencisi şallı kızları bekliyordu. Bu doğru bir itiraz, yani ondört asırlık İslami ilimlerin yeniden yorumlanması herhangi birinin altından kalkabileceği bir mesele değil. Zaten konunun yorumlanma tarafı değil mesele, herkes her şeyi bir şekilde yorumlayabilir, bu yorumun muteber kabul edilmesi asıl önemli tarafı. Falanca alimin veya filanca şallı kızın söylediği de doğru bir tefsir olabilir ancak bunu doğru kabul etmenin gerisinde yorumun içeriği değil, söyleyenin pozisyonu önemli. Birisi hilal göründü, Ramazan ayı bugün başladı dediğinde kim olduğuna bakıyoruz. Muteber kabul ettiğimiz birisi mi? İslam'ı görünür kılan, ona rengini veren bütün konularda böyle.
Bu da aslında dinin sosyal ve politik bir mesele olmasını izah ediyor. Ben peygamberimizi rüyamda gördüm, bana Twitter hesabını kapatıp, Threads'te yazmalısın dedi desem buna itibar edecek kişi sayısı, kafayı hepten sıyırdığımı düşüneceklerden az. Bunu falanca hoca söylese, ki biliyoruz böyle tweet attıran adamlar vardı zamanında, buna inanacakların sayısı daha fazla. Burada neye inanıp, neye inanmadığımızı belirleyen, Allah'ın ve Resulünün gerçekte ne dediğini belirleyen şey, bunların bize geldiği kaynaklar. Ben devletin diyanetinin yaptığı hesapların Ramazan hilalini gördüğünü iddia eden bir takım adamların söylediklerinden daha muteber olduğunu düşünüyorum, çünkü o devletin bir vatandaşıyım ve Ramazan hilali artık hakikat arayışımda kritik bir mevzu değil. Allah'ın astronomik hesaplara uymak zorunda olmadığını prensip olarak kabul ediyorum ama gözümle görmediğim, nasıl yaşadığını ve akli melekelerini bilmediğim adamların Ramazan hilalini gözlemiş olmasına prensip olarak daha az itibar ediyorum.
Bu da tersinden şöyle bir soru getiriyor bana: Allah'a giden bir yol ararken, tam da bulunduğum noktaya uygun yorumlar yapıyor olmak ne kadar doğru? Kainatın mubdii konusunda bana gelen bilginin tam da vatandaşı olduğum devlet, mensubu olduğum sınıf ve sair şekillerde işime gelen ve sosyal olarak muteber bilgiler olmasına ne kadar itibar etmeliyim? Allah tam da 21. asırda bizi yöneten bir takım insanların istediği şekilde konuşmuş olabilir mi? Bu kadar farklı toplum ve farklı Allah anlayışı varken, benim mensubu bulunduğum Sünni Türk erkek sınıfının kendini Allah'a nisbet etmekte kullandığı söylem ne kadar gerçek, ne kadar hakikat? Ben bu binbeşyüz yıllık söylemi varsa bir hakikate ulaşmakta ne kadar kullanabilirim ve bunlar, 21. yüzyılda yolunu kendi başına çizmek zorunda kalmış, simülasyon hipotezinden transhümanizme, liberal demokrasiden LGBT'ye, Qigong'dan panteizme kadar sair söylemlere maruz kalan bana ne kadar yardımcı olur? Kısacası sorun İslam'da değil, bende ve bu ben mecburen bu çağın hakiki bir insanı olmayı, muteber bir müslüman olmaya tercih etmek zorunda kaldı. Bu ikisi aynı şey olsaydı imtihan daha kolay olurdu.
[Demzen]