Neye inandığımı yazmak istiyorum uzun uzun. Uzun uzun yazamayacağımı biliyorum. O kadar derin ve uzun inançlarım kalmadı artık. Herhalde uzun uzun inanınca ve uzun uzun bu inancın maksadı nedir diye düşününce cevap veremiyor ve inançlarından vazgeçiyorsun.

Mesela insanın benliğinin, özünün varolduğu inancını, temeli sabit, makul bir inanç görmeyi bıraktım. Kendi benliğimin varlığına, bunun doğmdadan önce varolduğuna, öldükten sonra var kalacağına dair inancım zayıf. Benliği bırakınca insanların inandığı çok şeye de inancını kaybediyorsun.

Benlik daha çok para gibi. Özünde bir değeri ve anlamı yok. Özünde mevcut değil ancak geçerli akçe olduğu için insanların hepsi benlik kavramıyla iş görüyor.

Ben bu benliğin özünde bir anlamı olduğuna inanmıyorum ama inanmayan kim? Benlik kaygısının pratik bir tarafı var. Kendini tanımaya bir faydası var. Diğer faydası da pek çok metafizik meselenin bu benlik sevdasından kaynaklandığını ve üzerinde haddinden fazla kafa yormaya gerek olmadığını farketmek.

Paranın özünde değeri olmadığını düşünsen de pratik bir kıymeti olduğunu bilirsin. Para kazanmak veya kaybetmek, o pratik sebepten dolayı önemlidir. Özünde değil ama yaşamaya devam etmek için. Herkesin oynadığı oyuna devam etmek için.

Herkesin oynadığı oyunun gerçek olmadığını bilmek, oyunun özünde kymetli olmadığını ve sonunda bir şey çıkmayacağını bilmek insanın hayatını bazı açılardan kolaylaştırıyor ve bazı açılardan zorlaştırıyor. Kolaylaştırdığı taraf benlik için gaza gelmemek. İnsan endişelerinin önemli bir kısmı kendi benliğini korumak, diğer benliklerden daha önemli ve daha iyi olduğunu ispat etmekle ilgili. Bu ego kavgalarından uzak durmaya çalışıyorum. İnsanların egolarını yansıttıkları din gibi, Tanrı gibi, ulus gibi sair kavramlara kendimi kurban etmiyorum. Ölümsüzlük hikayem, varsa, egodan kaynaklanmıyor.

Diğer taraftan yaşamaya ve edinmeye motive olmak hayli zorlaşıyor. Kendini para için feda etmeyeceğin gibi, kendini egon için de feda etmezsin. Olanı olduğu kadarıyla yapmaktan fazlasıyla ilgilenmezsin. İnsanın kendini olduğu gibi tanıması, olanı olduğu gibi görmesi, büyük hikayelerden ve onların anlamlarından daha önemli hale gelir.

Hayatı ciddiye almadan yaşamanın zorluklara sabretmede faydası varsa, bir şeyler olayım, bir şeyler yapayım gayesiyle çalışmaya da zararı var. Hayata olduğu kadar olur diye bakınca olduğu kadar oluyor. Olduğu kadarı da yetiyor gerçi. Belki nihayetinde hepsi olduğu kadardır.

[Beher] #benlik #din #Tanrı #ölümsüzlük hikayesi #inanç