beher 59
Hikayeler yazmanın binlerce yolu var. Kimisi hayatıyla yazar. Kimisi kalemiyle. Kimisi fırçasıyla ve eliyle. Hikayeleri okumanın da bir yolu var. Binbir yolu.
Kimin hikayesini okuyorsun? Kimin hikayesini yazıyorsun? Derdin nedir dünyanın ortasında?
Hayatın bitmiş gibi geldiği zamanlarda, işte bundan sonrası önünde, yapacak bir şey kalmadı, hayatını olduğu gibi, olduğu kadarıyla, hastalık veya sağlık, yakınlık veya ayrılık, keder veya sevinç, çıkmak veya inmekle geçirecek, dünyanın hallerine bulanacak ve sonunda öleceksin. Ölüme varıncaya kadar kendini en yakın gafletle uyutacaksın. İnsanlar uykudadır. Uyanamayacakları bir uykuda. Kaçamayacakları bir rüyada.
Rüya olduğuna inanmak rüyaya dahil mi? Rüya olduğunu bilirsen rüyadan uyanır mısın? Uyanmış sayılır mısın? Kendine rüyanın ötesine dair bir hikaye bulursan uyanmış mı olursun?
Rüyaların da bu rüyaya ait. Ne olduğunu da ancak bu rüyanın hikayeleriyle biliyorsun.
Acayip bir sıkışmışlık hali, tabii. Sıkılsan da buradasın, çıkışın yok. İntihar edebilirsin, bir yere gitmiş olmazsın. Rüya biter ama gerçekle tanışır mısın?
Sadece perde yırtılacak ve rüya bitecek. Sonra gerçek mi başlayacak, yoksa rüya içinde bir başka rüya mı? Hakikatin perdesi katman katman. Rüya üstüne rüya, benlik üstüne benlik.
[Beher] #rüya #dünya #hakikat #ölüm #hikaye