Bunu anlar mısın bilmem. Hayatın kendimi bir şeylere inanmaya zorlamadığım bir safhasındayım.

Neye inanıyorsun? İnanç insanın kendine propaganda yapması. Buna inanıyorum. Bu hiçbir şeye inanmadığım anlamına gelmiyor. Biri gelip Allah'a inanıyor musun? dese, bu soruyla kastın nedir? diye cevap veririm. Allah derken maksadın nedir? Her kelimenin bir maksadı var çünkü.

Maksatlar da kelimelerin anlamından kısa. Allah'a inanıyor musun sorusunun amacı insanın bu inancını veya inancın içeriğini öğrenmek değil. Onun nasıl davranacağını, ne kadar bizden olduğunu öğrenmek. Bizim inandığımız Allah'a inanıyor musun? Bizim kıssalarımızı biliyor musun?

Bu haliyle inancın maksadı inancın içeriğinden başka bir şeye tekabül ediyor. O yüzden Allah'a inanıyor musun? sorusuna bir soruyla karşılık veriyorum: Bu soruyla maksadın nedir?

Bu yüzden inançlar, temelde insanın nerede bulunduğunu izhar etmesiyle ilgili, içeriğiyle ilgili değil. Kişinin kendine ait temel inançlarının içeriğini uzun uzun düşünmeye imkanı yok zaten. Bu derece bir kendiyle hesaplaşma, inançlarının içeriğini elekten geçirme ekseriyetin ilgili ve imkanlı olduğu faaliyetler değil.

Bu yüzden inanç sorularına iki yönden cevap verebilirsin. Maksat sosyal haritada nerede düştüğünü göstermekse, ona göre cevap verirsin. Ben Allah'a inanan Türklerdenim.

İnancın içeriğini konuşuyorsam kendime inanç öğretmeyi bıraktım. Gerçekte neye inanıyorum? Nasıl bir Allah'a, nasıl bir peygambere, nasıl bir vahye inanıyorum? Bunlardaki maksadım ise kendimi ve inancımı tanımak. Bir şeylere inanmaya çalışıp da inanamıyor olmaktan daha iyi geliyor.

[Beher] #inanç #Tanrı #içerik #maksat