beher 46

Kendini tanımak ister misin? Bunu neden soruyorum? Geçen birine artık tanıdığım kadarı yeter dedim. Oradan aklıma takıldı.

İnsan kendini neden tanımak ister?

Bütün belirsizlikten kurtulmak için. Hayatımız belirsizlikle dolu ve eğer kendimizi tanırsak, hangi durumda nasıl davranacağımızı bilirsek, bu belirsizlikten kuırtuluruz.

İnsanın kendini tanıma arzusu kendini tatmin etmek için. Kendimi bileyim ki gereksiz maceralardan uzak durayım. Kendimi bileyim de ne muhteşem biri olduğumu anlayayım. Kendimi bileyim ki benim olan ve olmayanın arasındaki çizgiyi çekeyim.

Bu belirlilik ihtiyacı insanın dünyayı ve diğer insanları tanırken de asıl gayesi. İnsanın gayesi belirsizliği gidermek. Velakin buradaki oyunun amacı belki bu belirsizliktir. Yani dünyaya tamamen başka bir gezegenden gelmiş gibi hisseden insanın derdi belirsizliği gidermek değil, belirsizliği kabullenmektir.

İnsan doğduğundan itibaren sığınacak bir liman arar. İnsan aç kalma korkusundan buğday stokladığı gibi anlamsız kalmamak için anlam stoklar.

Anlam stoklaması bizi gelecek anlamsızlık kışlarının getirdiği belirsizlik krizlerine hazırlar. Hayatın akışı belirsiz olunca, onu anlamlandırmak için aya, yıldızlara, bitmiş kahveye, bir takım hayallere, uykuda gördüklerimize başvururuz.

Bu anlamsızlık krizlerinin en önemlisi insanın kendini anlamlandırma konusunda yaşadığı krizdir. Hayatını anlamadığını kabullense dahi, kendini anlayamamak onu hayattan koparır. Bu kopuştan korktuğu için kendini tanımak zorunda hisseder. Kendini tanımanın, ne olduğunu, nereye gittiğini bilmenin verdiği güvene ihtiyaç duyar.

Ancak kendini tanımanın da ulaşılması imkansız bir hedef olduğunu kabullenip, boşluğun sadece dışımızda değil, içimizde de yerleşik bulunduğunu kabul edince kendimizi tanımaya daha çok yaklaşırız. Çünkü insanın benliği o değişen hayatın bir meyvesidir.