Basit doğruları basit olduğu için mi sevmiyorsun? Buradaki basitlik, yani şunu yapmayacaksın, bunu etmeyeceksindeki basitlik sana cazip gelmiyor mu? Herkes gibi aynı doğrulara yaslanmak o murassa egonu tatmin etmiyor mu?

Budistlerin yapılmayacaklar listesi varmış. On kural. Çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin, falan. Neden her şeyi listeye çevirmişler bilmiyorum. Buda liste yapmayı seviyormuş. İki yaşındaki çocuğa anlatır gibi basit bunlar. Dört temel hakikat, sekiz katlı yol, on bütünlüksüz davranış.

Listelerin kötü tarafı bütün elemanlarının aynı boyda olması. Bir yapılacaklar listesi yapsan, buna diyelim çöpü bırak ve kitap yaz diye iki madde eklesen, ikisi de aynı önem ve zorlukta görünüyor. Bütün bu zorlukla ilgilenen bir literatür var, zaman yönetimi, proje yürütümü, motivasyon psikolojisi aynı listenin maddeleri arasındaki meseleleri çözmek için kurulmuş. Kitap yaz deyince onu parçalara ayırman gerekiyor ama çöpü bırakmak iki dakikadan kısa sürüyorsa kalkıp bizahmet bırakıyorsun. Ancak bu projelendirme işi de kendi başına bir iş. Hayatındaki bütün yapılacakları yazıp yönetmenin kendisi başlı başına bir projeye dönüşüyor. Ben ara ara başladığım bu kendini yönetme işinden kısa sürede sıtkım sıyrılmak suretiyle bırakıyorum. Anladığım kadarıyla kendim için bile yönetilemez birine dönüştüm.

Ahlaki listeler de böyle. Kötü davranışlar listesinde yalan söylemek ve boş konuşmak (mâlâyânî) varmış. Adam öldürmek de, çalmak da aynı listede. Aynı listede olunca önemleri de benzer oluyor. Sonra bütün bunları birbirine nispetle anlamak için ahlak felsefesi icad ediyorsun.

[Beher] #doğru #ahlak #yalan #liste #Budizm #felsefe