İnsanın şaşkınlığının yaşla azalacağını düşünürdüm. Bazı açılardan azaldı benimki. Ancak etrafımda insanların çoğunun aslında o şaşkınlığı, varoluş şaşkınlığını çözmek yerine inkar etmek için gözlerini kapattıklarını düşünüyorum.

Bu notu yazalı yedi ay geçmiş. Şimdi baktım, komik geldi. Kendi şaşkınlığım azalmış mı? Azalmamış. Şaşkınlığım herkesten daha fazla. Neden azaldığını düşünmüşüm, buna da şaşırdım.

Şaşkınlığım yaşla azalmak yerine arttı. Hatta üç gün öncesine göre daha şaşkınım. Birkaç gün önce sorsanız adını görmemek için neredeyse kendimi bir konserve kutusuna kapatacağım bir insanla her kelimesinde kendime biraz daha şaşırarak konuşuyorum. Üç gün önce ne düşündüğüm aklıma bile gelmiyor.

İnsanın üç saniye sonra ne düşüneceğini bilmeyişi çok acayip. Beni bu kadar şaşkın ve tereddütlü yapan bu. Üç gün sonra ne düşüneceğimi de bilmiyorum. Bugün düşündüğümün tersini düşünebilirim. Kafam küçük. İçine çok düşünce sığmıyor. Biri girince diğeri çıkıyor. Şaşkınlık da böyle. Her his gibi şaşkınlığın da ömrü var. Şaşkınlığa da alışıyorsun.

İnsanın varoluş şaşkınlığına tutulmayışı da başka şaşkınlıklardan . Nereden çıktı bu hayat acaba, nasıl da aklına geldi bu kainat ey ulu Allahım dediğim oluyor. Sonra bunu dediğime de şaşırıyorum. Aydınlanmak dedikleri namütenahi bir şaşkınlık hali olsa gerek. Önce etrafa şaşır, sonra dön kendine şaşır, sonra şaşırdığın dünyaya bir daha şaşır, şaşırmaların yol olsun, benlik olsun, mezarını doldursun ve yerinden şaşkınlıkla kalktığında ebedi bir şaşkınlık içinde dönüp varlığa ve yokluğa ve varlığa ve yokluğa bir daha şaşır.

[Beher] #şaşkınlık #varoluş #şaşkınlık #düşünce #şaşkınlık #benlik #şaşkınlık #İddia