Nuri İyem'in sözünün başı tanıdık geldi. Az da olsa yazmadığım zaman kederlere bulanmasam da içimin damarları daralıyor.

İyem'in resimlerinin hepsinde ablasının ablak suratının türlü tezahürlerini yapması gibi benim de aynı yazının türlü tezahürlerini yazıp yazmadığımı düşündüm. Yazıların altındaki etiketlerden eski yazılara bakıyorum, aynı meselelerle ilgili benzer şeyler yazmışım. Aynısı değil.

Aynılık ve farklılık böyle bir mesafe meselesi. Uzaktan baktığında hepimiz aynıyız. Buradaki yazılar aynı. İyem'in resimleri aynı. Sen aynısın benimle, ben de onunla aynıyım. Yakından baktığında hepimiz farklıyız. İçimizi dolduran boşluk bile farklı. İyem'in resimleri farklı. Ben farklıyım, sen farklısın.

İnsanların kendilerini soktukları persona çoğunluka aynı olmayı ama bazı açılardan farklı olmayı buyuruyor. Gözünü çıkartacak kadar farklı değil ama lens takacak kadar. Kendine lisan üretip kendi kendine konuşacak kadar değil ama birden fazla dili konuşacak kadar.

Herkes aynı diyen insanın derdi hayatımı değiştirecek kadar cesaret sahibi yok demek. Çünkü sende de kimsenin hayatını değiştirecek kadar cesaret yok. Aynı derenin aynı dertlerinin balıklarıyız.

[Beher] #Nuri İyem #aynılık #farklılık #yazı