İkigai neymiş diye baktım. Kendine anlam bulmakmış. Bu gibi kavramların Japonistan'dan yola çıkıp Batı'ya, oradan da buraya gelirken iyi paketlenmemişse ağzı gözü birbirine karışır ama okuduğum kadarıyla zaten takip etmeye çalıştığım bir kriter. Hayatın umamisini fırtınalarda değil, dalgalarda aramak.

Anlamını sana kim veriyor? Kendin veriyorsun. Meselemiz zaten bu değil. En kariyer odaklı düşünen, en menfaatçi, en ölmeyecekmiş gibi yaşayanın hayata bakışını da kendi belirliyor. Adamın içinden hayatı boyunca para kazanmak ve sonra ölmek gelmiş. Bunun için günde onsekiz saat çalışacak kadar enerjisi de var. Ben de Karaköy'de bir kafede, biraz asma yapraklarını, biraz karşı masada gülüşen kızları seyrederken hayatın anlamı parada değil, işte Japonlar Ikigai diye bir şeye inanıyor diye yazacağım. Adam onsekiz saat çalışıyorsa bence çalışmaya devam etsin.

Bugün Bursa'dan gelirken feribotta benden on-onbeş yaş kadar büyük biriyle tanıştım. Hemen hemen bütün yol boyu konuştuk. Oğlundan, kocasından, işinden, işimden konuştuk. Kırk yaşında çalışmayı bırakmasından ve sosyal sorumluluk projeleri yapmasından konuştuk.

Çalışmayabilme imkanı varmış, çalışmamış. Birilerinin çalışmama imkanı olması için başkalarının çalışmaya devam etmesi lazım dedim. Benim de bu yazıyı dışarıda yazabilmem için birinin kahve dükkanını açıp, sabahtan akşama müşteri beklemesi lazım. Geceleri uyumam için birilerinin sokakta nöbet tutması, benim kendi kafama göre bir takım yazılımlar üretmem için birilerinin sunucuları 24 saat gözetlemesi lazım.

İnsanlara ahlak, statü veya ikigai satarken bulundukları yerde bulunmalarının sayesinde bunu yaptığımızı unutuyoruz. Unutmazsak işlerin eşit olduğunu iddia ediyoruz ve bana kalırsa bu daha kötü. Konuşurken bahsi geçti de, hayatım insanların ekseriyetinden daha iyi. Hayatımda temel bazı eksikler olmasına rağmen insanların çoğundan çok daha rahat yaşıyorum. Sabahtan akşama hasta bakan bir doktora ikigai demeye utanırım.

Bu kavramın kendisindeki kıymeti inkar değil. Yaptığın, yapmak zorunda olduğun işi mutlu ve anlam bularak da yapabilirsin, şikayet edip küfrederek de. Her iki durumda da alacağın para değişmez ama anlamsızca yaptığın işte çok yorulursun. O sebeple mümkün mertebe hayatı ve işini anlamlı bularak yapmak en iyisidir.

Yine de bunu benim birine söylemek, orta malı haline getirmek, propagandasını yapmak acayip hissettiriyor. Bütün bu self-help literatüründeki acayiplik bu. Tanımadığınız, şartlarını bilmediğiniz insanlara parayla tavsiye satıyorsunuz. Bunların bazısı belki yerinde tavsiyeler ama neticede yaptığınız işin ikigaisi olsaydı bunu pazarlamak zorunda kalmazdınız.

[Beher] #ikigai #anlam #hayat #sosyal sorumluluk #çalışmak #iş #self-help