Hayatın anlamı hemen konu gibi sınıfsaldır. Sinan Canan böyle bir kitap yazmış, kapak fotoğrafındaki yarısı dolu bardağa bakıp içindekini anladığımı düşündüğüm için karıştırmaya bile gerek duymadım.

İçinde muhtemelen kişi hayatın anlamını kendi belirler tarzı bir şeyler yazıyordur. Bu doğru ve eksik. Eksik kısmı kendi belirler dediğimizdeki kendinin de sınıfsal bir kendi olması.

İnsanlar statü meraklısı canlılar. Paranın bile temel ihtiyaçları karşıladıktan sonraki gayesi statü. Bir milyon dolarla on milyon dolar kazanan insanların yaşam tarzları benzer olsa bile bir statü farkı var. Bunu görmezden gelip hayatın anlamı falan filan diye konuşmanın anlamı yok. Anlamın sınıfsal olduğunu ve bazı sınıflara muteber gelen anlamın, diğer bazı sınıflara komik geldiğini görmeden hayatın anlamı hakkında konuşmak saçmalamaya dönüşüyor.

Bu saçmalamaya çok rastlıyorum. Bir noktada elimizden gelen şimdilik budur manasında benim de fikrim bulunduğun şartlarda mümkün mertebe bardağı dolu, hayatı anlamlı görmek ama bunu para karşılığı tedavüle sokunca anlamı farklı oluyor. Oturun, işinize bakın, verginizi verin ve alın size hayatın anlamı.

Dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu ve anlamın da bu adaletsizliği en azından görmezden gelmemesi gerektiğini söylemek haddizatında çok sönükken, artık devrimci bir duruş sayılmaya başladı. Hayatın anlamı onu ne için feda edebileceğindir. Kendini boş masallar için mi, ebedi adalet için mi feda edersin?

[Beher] #hayatın anlamı #Sinan Canan #sınıfsal #devrim #yaşam tarzı #zenginlik #para