5 Ekim Akşam Konuşması
🐢 Günün akşamında oturup neler öğrendiğimi, neler öğrenemediğimi yazmak iyi oluyor. Hayatımı gün boyu yazmaya dönüştürüyorum. Bundan şikayetçi değilim.
🐇 Günde kaç kelime üretebilirsin?
🐢 Bunu saymak zor. Bazı zamanlar boş sayfayı seyretmek gerekiyor uzun uzun. Bugünlerde tıkanma hissetmiyorum. Sabah sayfalarını yazmaya başladım ve üç sayfa bir şekilde doluyor. Akşama kadar yaptıklarımı İngilizce yazarak takip etmeye de başladım ve bütün proje yazılarının diyalog haline gelmesini umuyorum.
🐇 Diyalog formu fazla yavaş değil mi? Her şeyi iki defa yazıyorsun gibi geliyor bazen.
🐢 Bazı zaman yavaş kalabilir. Eğer sonuca ulaştıysan ve ulaştığın sonucu insanlara anlatmaya hevesleniyorsan, evet, biraz yavaş. Ama benim bu yazılarımda, günlük yazılarımda zaten ulaştığım bir sonucu aktarma hevesi yok.
🐇 Yine de bu kadar sağa sola yalpalayan bir yazar olmak zor olmalı. İnsanların çabuk reçetelere ihtiyacı var. Net olmalısın, iyi ve kötü belli olmalı. Yoksa değeri olmuyor. Seni okuyanların seninle beraber düşünmesini bekliyorsan, okuma ihtimalleri azalır.
🐢 Azalır tabii ki. Bu yazıların amacı çok okunmak değil. Eğer böyle bir gaye gütseydim, iki sağa bir sola giden yazılar yerine muhtemelen daha net, gaz veya haz dolu yazılar yazardım.
🐇 Neticede kelam ve kalem senin olduğuna göre, kimseyle de bir sözleşmen olmadığına göre, ne yazarsan yaz o zaman. Ne öğrendin bugün?
🐢 Dün Enes yerli ve milli Mesih'imiz Hasan Mezarcı'yla yapılmış bir röportaj videosu gönderdi. Ben de trafikte bunu seyrettim.
🐇 Trafikte dinleyecek kadar ciddiye aldın yani.
🐢 Evet, evet. Fena bir röportaj değil. Karşısındakinin saygılı olduğunu, alay etmediğini söylemişti. Ben de öyle gördüm. Üslup da hoşuma gitti. Mezarcı'nın üslubu da makul. İnanacak değilim, hikayesinden daha orijinallik beklerdim. Havariler, resuller, Ruh'ül-Kudüs ve sair Hıristiyan itikadını hemen hiç değiştirmeden, çarmıhta ölümü kabul ederek anlatıyor. Kitabını okumadım, okur muyum bilmem, merak ettiğim konular değil. Yine de kendini ifadesi, Mesih işi Allah işi, yürür gider Allah işi deyişindeki saflık merhametimi celbetti.
🐇 Deli diye bakıyordun herhalde, sofistike bir deli gibi.
🐢 Hala öyle bakıyorum. Delilerin ve dervişlerin Allah'a yakınlıklarının modern insandan fazla olduğu da aşikar. Kendisi mücessem Ruh'ul-Kudüs olmayabilir, memleketin beton kafa ve bürokrasinin kanattığı bir ruh olabilir. Yine de İslam hakkında söyledikleri, Kur'an-ı Kerim'e peygamber sözü gibi bakmak gerekir deyişi veya kitaplar hakkında genel olarak söylediklerine yanlıştır diyemedim mesela. Konuştuğu konulardaki netliği sırtında yumurta küfesi olmadan, mevhum ilahi irtibatı ile söyleyebildiği şeyler. Delilik de bunun bedeli. Ancak onun gibi ünlü bir delinin söylediğinde duyulabilecek şeyler.
🐇 Müslümanların arasında da bunları söyleyenler yok mu?
🐢 Olabilir. Ben de söyleyebilirim ama ciddiye alınmam. Türkiye'deki İslami kesimden birileri kalkıp, bu işte bir yanlış var dediğinde artık İslami kesimden sayılmadığı için etkisi olmuyor. Zaten deliliğin arkasındaki akıl da belki bu. Bu konularda konuşmak ve çözümlemek için bilgiyi doğrudan Allah'tan almak lazım. Yoksa söylediklerinin dedikodudan öte bir kıymeti yok. Falanca şunu demiş, filanca bunu demiş diyerek kitaplar doldurabiliyorsun. Asıl mevzuya hiç dokunmadan.
🐇 Asıl mevzu nedir?
🐢 Asıl mevzu bugün artık İslam'ın fikren tıkanmış olduğu ve İslam'ın bizi nereye götüreceğini bilmiyor oluşumuz. Bir sorun olduğunu biliyoruz. Bu sorunu bize gençler söylüyor. Yokmuş gibi yapıyoruz. Bu önceden, ortada bir iktidar yokken, sahnede değilken daha kolaydı. Benim de aralarında bulunduğum İslamcıların söylediklerinin o zaman da iler tutar tarafı yoktu ama muhalif olunca bunu farkettirmeden idare etmek daha kolaydı. Türkiye İslamcıları iktidarı elde ettikten sonra bir terslik olduğunu görmeye başladık. Türkiye adına iyi gidiyor olabilir, illa ki bu memleket gelişiyor ve ekonomik olarak iyileşiyor, silah yapıyoruz, ordumuz daha iyi durumda, memleketin güvenliği daha iyi durumda... Ama bunlar toplumun İslam sermayesinden yiyerek oluyor. Türkiye'de İslamcılık etiketini sahiplenecek kimse kalmadı, çünkü bir zamanların evrenselci, tüm dünyaya hak nizam vaadeden İslamcıları, artık Kemalist ve milliyetçi devletin bir uzvuna dönüştü. Kendilerini dönüştürdüler. Kürtlere bile İslam kardeşliği içerisinde bakamıyoruz, onlar da uluslaştı, biz de uluslaştık, ortada İslam kardeşliği gibi bir şey olmadığını anladık.
🐇 Hala aynı kıbleye yönelen milyonlar var, o kardeşlik devam etmiyor mu hala?
🐢 Hala aynı kıbleye yöneliyor ama bıraksan birbirini kesecek milyonlar var. Kıblenin bir önemi yok, aslında kardeşliğin de o kadar önemi yok. Kozmopolit bir dünyada İslam kardeşliğinin sürdürebileceği etki zaten sınırlı. Ancak bizim iddiamız kayboldu. Bizim artık İslam gibi bir iddiamız yok. Derdimiz köprü yaptık, İHA yaptık veya uzaktan görünen kimsenin gitmediği cami yaptık seviyesinde geziyor artık. Oturup bir yerde bir yanlış var dediğinde tekfir ediliyor insanlar. Ondan sonra kaçıyor veya oyna devam deyip bırakıyor bu işleri. İslam'ı en çok meddahlar savunuyor artık. Bunun sonucunun memleketin sekülerleşmesi olduğunu da biliyor herkes.
🐇 Dünyaya nizam vermek zaten uzak bir ideal değil mi? Bugün bunları yapmadan, diyelim orduyu bağımsızlaştırmadan, ekonomiyi güçlendirmeden veya medyayı kontrol etmeden, yani üzerine basacağımız bir devlet olmadan, dünyaya nasıl bir iyilik ihraç edebiliriz?
🐢 Konu işte bu ideallerin pratik dünyayla çarpıştığında kaybolup gitmesi. Ortada hiçbir mihver kalmıyor sonra. Bu kaybolup gitmeyi insanların kusuru olarak görmek mümkün belki. Ben de bir süre İslam iyi ama müslümanlar kötü grubundaydım. Şimdilerde artık temel bazı mevzuların müslümanları fikren topallattığını görüyorum. Hasan Mezarcı'nın söylediklerini söylemek için delirmeye, Mesih olmaya gerek olmaması lazımdı.
🐇 Adamdan ciddi ciddi hoşlanmış gibisin.
🐢 Bakışlarındaki garibanlıktan hoşlandım. Kendi hakkında söylediklerinin, vahiy alıyorum demesinin benim için kıymeti yok. İddiasının büyüklüğünü idrak edecek durumda olduğunu sanmıyorum zaten. Bir hikayede yer almayı çok istemiş ve bu hikaye de Mesih hikayesi olmuş. O hikayeye çok inandığı için başka hikayelere inanmak zorunda hissetmiyor. Bu da onu rahat konuşabilen biri yapıyor. Yaralı parmağa değil, işaret ettiğine bakarsak daha anlamlı olur.
[Yeni Yazılar] #diyalog #İslam #Hasan Mezarcı #Mesih #Hristiyanlık #İsa #İslamcılık