3 Ocak

Nişanyan bu sefer korona önlemlerine takmış. Adadan veya hanımdan sıkıldı galiba, ırzımıza geçtiler diyor. Önlemler sadece Türkiye'de olsa aşağılamanın bini bir paraydı ama bu sefer tüm devletleri, Peru, İsveç, vs. hariç hemen hepsini birden suçluyor. Bilmediğimiz bir şey geliyor diyor.

Bilmediğimiz bir şey gelmiyor, bilmediğimiz bir şey geldi. Hastalığın ne olduğunu bilmiyorduk ve 10 yıl sonra ne halde olacağını hala bilmiyoruz. Bir yıl öncesine göre bilgimiz hayli ileri, artık market poşeti yıkayan kalmadı sanırım ama virüse karşı bağışıklığın nasıl çalıştığı, ne kadar süreceği, genel nüfusta kalıcı hasar bırakıp bırakmadığı açıklığa kavuşmadı. Zaten ölecekler dışında pek ölen yok diyecek kadar da az değil ölüm.

23 Mart'ta yazdığım bir yazıda önlem alınmazsa normalin iki katı kadar ölüm olacağını hesap etmişim. Şöyle bir bakınca aşağı yukarı doğru olduğunu hala düşünüyorum. Virüsü bıraksak, herkese yayılsa iyi bir strateji olsaydı bunu AIDS gibi, kızamık gibi başka hastalıklarda da kullanabilirdik. Bağışıklık sistemine güveni gözlerimi yaşarttı ama o işler öyle değil. İnsanlar tiyatro bile olsa, sonunda hiçbir şeyi değiştirmese de önlem alınmasını alınmamasına tercih eder. Hayatı durdurunca zarar gördük, görüyoruz, görmeye devam edeceğiz ancak bu zararların hiç önlem alınmasa gerçekleşmeyeceğini de bilmiyoruz. Yayılacak paniğin ne şekilde patlayacağını bilmiyoruz. Şahsen ben de bunaldım, evden çıkıp bir kahve içebilmeyi isterim, ancak devlet sistemik riskin kontrol edilemeyeceğini düşünüyorsa bildiği zararı bilmediği zarara tercih edecektir. Bu gayet makul bir tercih.

Sistemik risk şu, bir defa ölümler yayıldığında önlem alınmadığı için ölüyoruz, bizi öldürmeye çalışıyorlar diye insanların ayaklanma ihtimali gayet yüksekti. Her yerde yüksekti. Aşı için bunun içinde çip var sözüne inanılan, hastalığın 5G ağından kaynaklandığından şüphelenen insanların fikrini değiştirmediği bir dünyada yaşıyoruz. Bu insanlara önlem almıyoruz, ölen ölür, kalan sağlar bizimdir derseniz, nasıl bir tepki doğar?

Tabii ki devletler bu önlemleri hayata geçirebildikleri için yapıyorlar. 20 yıl önce bile böyle bir şeye kalkışılamazdı. Bu manada bir deney. Tüm devletler İlluminati'den ortak bir emir almadıysa verilen karşıklıkların bu kadar benzer olmasını nasıl izah edeceğiz o zaman? Hiçbir devlet kendi vergi gelirlerini bu derece düşürecek, ekonomiyi berbat edecek önlemleri nezle için almaz. Eğer bu işin bu tedbirler alınmadan, sağlık sistemini felç ettirmeden, insanlara aylarca kısa çalışma ödeneği yapmadan savuşturulma yolu olsaydı, bizde veya başka bir yerde hiçbir siyasetçinin bu önlemleri tercih etmeyeceği kanaatindeyim. Bir belirli kötü vardı, bir de belirsiz kötü vardı, belirli kötüyü seçtiler. Umarım bu senenin ortalarında artık bunlar kötü hatıralar olarak kalır.