Virgül 22 Temmuz

İkinci doz aşıyı oldum. Bunu da hastane bahçesindeki banklardan yazıyorum. Mudanya Devlet Hastanesi'ne piknik yapmak için bile gelinebilir. Esiyor.

Aşı karşıtlığının şeytanlaştırılması da aşının ab-ı hayat gibi sunulması da doğru bulduğum tavırlar değil. İnsanların aşıdan korkmasının psikolojik bir temeli var. İnsanların alışkanlıklarını değiştirmek atomu parçalamaktan zor. Bütün bu hayat eve sığar dönemine bir tepki bu. Önlemlere karşı çıkıp yürüyüş yapmaktan korkan, aşının yan etkilerini veya risklerini anlatan tweetleri RT ediyor. Tanrı tanımazlığın Tanrı ile alakası sınırlı olduğu gibi, aşı tanımazlığın da aşı ile alakası sınırlı. Nişanyan'ın yazdıkları da böyle mesela.

Beni nasıl eve tıkarsınız, ben de aşı olmam o zaman.

Bu çapta uygulanan bir aşının hastalığın kendisinden daha zararlı olduğunun ortaya çıkması uzun sürmez. Türkiye'de bu zamana kadar 5 milyon Covid vakası görülmüş, 50.000 kişi vefat etmiş. 40 milyon kişi ilk doz, 20 milyon kişi ikinci doz aşıyı olmuş, aşıdan vefat eden kaç kişi var?

Yan etkileri olduğu kesin, uzun vadeli etkilerinin ne olduğu belli değil, evet, acil kullanım izni ile genel uygulama yapılıyor, doğru. Ama zaten bütün bu pandemide alınan önlemler de öyle harfiyen hukuka uygun değildi. Herkes bir şekilde kılıfına uydurmaya çalışıyor, bürokrasi de dahil. Sistemik bir risk vardı, sistem de zamanında yazdığı anayasalara, yasalara, verdiği birtakım güvencelere aykırı davranarak da olsa kendini korudu.

Bürokratlar ne yapacaktı? Hukukumuza uygun değil diyerek tedbir almasınlar mı? Aşıyı önce 3 sene test edelim dese hastalık can almaya devam edecek, bunu göz ardı mı etselerdi? Aşı kötü olabilir ama hastalığın sürüp gitmesi daha kötü. Kimisinin küpünü doldurmaya çalışması, tedbirlerin kiminin çok hoşuna gitmesi veya bazılarının tedbir için tedbir kafasında lüzumsuz tedbirler alması konunun çözüm bekleyen bir konu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

İnternetten kaynağı belirsiz, mantıksız, alakasız, saçma sapan bilgiler paylaşarak ikna edilecek yaşı geçtim. Evde fazla kalıp bunaldığım için aşı karşıtlığı ile mızmızlanacak yaşı da geçtim. Hayat bize her zaman iyi ve kötü arasında tercih şansı bırakmaz, çoğu zaman kötü ve daha kötü arasında tercih yapmanız gerekir. Modern hayatını pışpışlanarak yaşamış, hep bir sosyal güvenlik şemsiyesinde gidecek hastane bulmuş, basit işleri ciddiyetle yapayarak para kazanan ve derdi bir sonraki Netflix dizisinin nasıl çıkacağından fazla olmayan insanlara salgından korunmak için evde kalın, şimdi aşı olmak zorundasınız derseniz tabii ki inanılmaz bulanlar çıkacaktır. Burada bir bit yeniği var, kesin birileri bizi köle yapmaya veya para kazanmaya veya neslimizi kurutmaya veya dünyaya çökmeye çalışıyor diyecektir. Bu endişelerin bir kısmı doğru bile olabilir, ancak belirsizlik anında nasıl davranmak gerektiği, hangi riski almak gerektiğini düşünüp taşınınca aşıyı tercih ettim.