Virgül 11 Haziran
Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi diyor tam şu an kulağımda Şeyh Niyazi.
Ol azap dediği belirsizlik azabı sanırım. Bu dünyanın sahibi kim? azabından kurtulduğunda o dünyanın sultanı oluyorsun.
O belirsizlik bende hâlâ mevcut. Bu dünyanın sahibi kim bilmiyorum. Dün biriyle konuşurken bütün her şeyin sebebi senin düşüncelerin dedi. Üzgünüm ama böyle. Bu yeni çağ saçmalıklarının Türkiye'de yanlış anlaşılacağını tahmin ediyordum zaten. Nedense ülkemizde karma olsun, Buda'nın düşünceler fiilleri, fiiller dünyayı yaratır meyanındaki sözleri olsun karikatür hâliyle anlaşılıyor. Belki bizim ülkemize has bir mesele olmayabilir gerçi, what is matrix ulan! diye caddeye atlamak sadece bize mahsus olmasa gerek.
Konu da şu, dün boşanmanın duruşması vardı, karar çıkar diye bekliyordum. Avukatım Covid yüzünden hastanedeymiş, gidememiş. Duruşma da eylüle kaldı. Dava 2017 eylülden beri devam ediyor, ben de bu kararı 2020 şubatından beri bekliyorum bu arada. Bunu anlatırken bunların hepsini sen yapıyorsun, biliyorsun değil mi? dedi. Heee demedim. Bir insanla konuşurken nadiren doğrudan karşı çıkarım, onu anlamaya çalışmak daha önemlidir ama bu zaten anlamaya da meraklı olmadığım biriydi, onun için inanmıyorum böyle şeylere deyip kapattım.
Bir kere şunu sormak lazım herhalde, ortadaki bir olay birden fazla kişiyi ilgilendiriyorsa hangisinin düşüncesi o olayı yaratmış oluyor? Dünkü duruşmanın yapılamamış olmasının sorumlusu neden ben olayım, belki avukatım Covid olmak istemiştir, belki hâkim son mütalaaları okumamış ve düşüncesiyle avukatımı hasta etmiştir, belki mübaşir işler kısa sürsün de arkadaşlarla çay içeyim diye dua etmiştir, belki karşı tarafın avukat ve sair taallukatı biraz daha işkence etsek ne güzel olur adama demişlerdir? Hangimizin düşüncesi?
Sadece benim düşüncemse, benim düşüncem bütün bu insanların düşüncelerini ve fiillerini de belirliyor demektir. Sağ ol, ben bu sorumluluğu almayayım. Babamın öldüğü yaşı geçtim ama Tanrı olacak yaşta değilim henüz. Burada bir şey söylemiş olmuyorsun aslında, her şeyi düşüncelerin belirliyor demenin bir manası yok. Her şeyin düşüncelerimi belirlemesi ve benim düşüncelerimin sahibi olmamam daha muhtemel geliyor ama o mevzu uzun şimdilik.
Kendine tapmanın bu derecesi komik geldi. Okumuş yazmışlardan gelince daha da komik.
Düşündüklerimizle yaşadıklarımız arasında bir bağ olabilir. Ben de avukata geçen duruşmadan sonra karar eylüle kalır demiştim, o da yok, bu sefer çıkar demişti, ben de ona inanmıştım. Benim tahminim avukatım hasta olur minvalinde değil, hâkim, esas hakkındaki mütalaaları okumak için bir celse daha ister diye düşündüğümdendi. Avukat da belgeleri önceden veriyoruz, duruşmaya kadar okuyor demişti. Şimdi benim düşüncem mi belirlemiş oluyor bütün bu mevzuyu? Ben başta eylül dediğim için mi eylüle kaldı? Rabbim yoksa bu dünyanın sultanı ben miyim?
Dünya hayatının Allah'la insan arasında bir muhavere olduğuna inanmak daha doğru geliyor. Hayatın hemen hiçbir kısmı doğrudan elinizde değil. En iyi ihtimalle hayatınızın %1'i üzerinde etkilisiniz ve başınıza gelen diğer şeyler Allah'ın size sorduğu sorular. Siz de elinizden geldiği kadar düşünceyle, sözle, fiille bir karşılık veriyorsunuz. Bazı düşünceleriniz de Allah'ın yeni sorular sormasına sebep olabiliyor, buna bakınca bütün dünyayı benim düşüncelerim yarattı demek nasıl bir narsisizm.
[Virgüller] #Buddha #düşünce #boşanma #Allah #hayat #Niyazi-Mısri