X

: Dünyaya çıkmış diyorlar?

Y

: Evet.

X

: Pek iyi bir yer değil, ben çok kısa bulunmuştum, on sewd kadar.

Y

: Altıyüz yıl, dünya zamanıyla...

X

: Öğrenmişsin.

Y

: Ömürleri az, bir sewd'i ancak geçiyor. Sen nasıl gizlendin?

X

: Gidince görürsün. Seninki ne kadar?

Y

: İki sewd'lik bir görevmiş, çok seversem uzatacaklarmış.

X

: Beni de öyle göndermişlerdi, sonra Dünya Titror'u göndermek istemedi beni.

Y

: Alışması zor olmuştur.

X

: Garip canlılar, aralarından iyilerine de tesadüf edersin, genelde nerede olduklarını bilmeyişlerinin verdiği bir ürkeklik var üzerlerinde, yaşadıkları yere yabancılar. Bu da onları vahşileştiriyor.

Y

: Genetikleri otoktonmuş.

X

: Evet, basit türemeye dayalı bir evrim zinciri var, ben oradayken henüz bunun farkında bile değildiler, son gidenler evrim zincirinin farkına vardıklarını ama konuyu mutasyonlara bağladıklarını söylüyordu.

Y

: Hahhaa...

X

: Yine de hızlı öğreniyorlar.

Y

: Zekaları?

X

: Otokton genetiğe Hulya-Nottas aşısı, bilirsin işte, bilişsel geri besleme, algı temelli akıl yürütme, analoji, biraz da soyut düşünce. Geniş sayılar ve uç matematik üzerinde çalışamazlar; zihinleri madde/enerji çevrimi yapmaya yetmez, form değiştiremezler, değiştirseler zaten genetiklerini değiştirirlerdi önce.

Y

: :)

X

: Sıkıcı bir yer ama iki sewd için dayanılabilir. Görevin ne olacak?

Y

: Karbijen olacakmışım.

X

: İyi bir görev. O boyuttaki gezegenlerde dört-sekiz karbijen vardır, Dünyalılar şu sıra karbon dengesini nasıl koruyacaklarını düşünüyor olmalı. Bilim adamı olarak mı görüneceksin? Hepimiz öyleydik.

Y

: Sanırım öyle, belki ekonom olarak da gidebilirmişim, nasıl diyorlar, iş adamı.

X

: Onların iş adamı dediklerini gördükten sonra buradaki ekonomlara saygım sonsuz.

Y

: Bilim adamlığını mı önerirsin?

X

: Şimdilerdeki sosyal durumlarını bilmiyorum, bazen ekonom olarak gitmek daha iyidir, bazen dolayıcı olarak gönderirler, peygamber veya kral olursun ama bunlar zordur; çok göz önünde bulunursun.

Y

: Geçenlerde bir arkadaşım Etria'ya dolayıcı olarak gitti, orası da karbon temelli biliyorsun, dört sewd dayanabilmiş, üç kişilik değiştirmiş ve gezegenin yarısını gezmiş. Yine de pek işe yaramamış.

X

: Etria Dünya gibi değil, orada dolayıcılık mevsimi geçti diyorlar, genetikleri de tam otokton değil, Dünyalılardan daha ileri bir zekaları var ama ilginç bir ışık bağımlılıkları var; sanırım aşıdaki bir bozukluktan kaynaklandı ve bu yüzden yıldızlarını bırakamıyorlar. Ne zaman yolculuk?

Y

: Suddas günü.

X

: Standart doğum mu, form değiştirme mi?

Y

: Doğum istiyorum, uygun bir Dünyalı bulup aşılanmak daha zor diyorlar; form dolduruyordum özelliklerle alakalı, Atananlar Bürosu sekizyüz aday belirlemiş, seksene indirdim ama hala çok belirgin değil.

X

: Ülkelerine de bakıyor musun?

Y

: O ne?

X

: Ben de giderken bu yanlışı yapmıştım, Dünyalılar adaletsiz bir düzen içinde yaşıyorlar, gezegenin bir kısmı taş devrindeyken, bir kısmı uydusunu kolonileştirme peşinde. Eğer taş devrindeki ülkelerden birine gidersen, form değiştirmek için bile aday bulmak çok zor olur. İstisnai Hizmetler'e başvurman gerekir seni daha uygun bir yere almaları için, malum madde/enerji/zihin değişimi kullanmak yasak.

Y

: Nasıl anlayacağım ki bunu?

X

: Formlarda yazmıyor ama doğacağın ailenin isimlerini araştırabilirsin. Gezegenin kuzeyi daha uygun diyorlar, belki Atamalar sana daha çok bilgi verir.

Y

: Buna da bir bakıyım ben, sağolasın.

X

: İki sewd çabuk geçer. Görüşürüz.

Y

: Ta.

X

: Ta.

[Hikayeler]