Tanrı Yok, Falımda Yazıyor
-
Ayh, tanrı diye bir şey tabiii ki de yok! Nasıl olur ki? Hem o kadar kötü olsun. Yani görüyoruz işte, kötülük her yerde, hem de tanrı olsun.
-
Tabii tabii.
-
Bunlar Ortaçağ'dan kalma inançlar. Hatta daha geriden. İnsan yıldırım düşünce korkmuş ve tanrıyı yaratmış.
-
Çok komik. İlkel insanın düşüncesi çok komik.
-
Sonra işte, efendim, peygamber denen adamlar çıkmış, tabii hepsi erkek bunların, olmayan tanrıdan vahiy aldıklarını iddia etmişler.
-
Hepsi çok ataerkil, özellikle bizimkisi. Adam evlenmek için ayet indirtmiş ya, düşünebiliyor musun? Tanrı git falanca kadınla evlen diyor.
-
Ayh, zamanımızda hâlâ ona inananlar olmasına şaşıyorum ben çok. Bilim o kadar ilerledi, hâlâ taş devrinden kalma çöl kanunlarını bellemişler, bir adım atamıyorlar.
-
Yazık diyorum ben çok. Siyasetçiler için hepsi diye düşünüyorum.
-
Ayh, tabiii ki öyle. Sömürmek için tanrı kadar kolay bir yol var mı ayol? Ne kadar oy deposu hepsi, ne kadar.
-
Seçimleri de hep kazanıyorlar ama.
-
Maalesef hayatım maalesef, falcım da öyle demişti biliyor musun? Kadına gittim bizim eniştenin milletvekilliği konusunda da, yüzde elli dedi kadın.
-
Kim, hangi falcı?
-
Nuriye abla var ya hani.
-
Ha, evet, boşanmadan önce gitmiştik. Sarışın mavi gözlü konusu.
-
Ahhaha, ayh, evet, nasıl unutursun. Kadın bilmişti seninkinin metresini.
-
Sarışın mavi gözlü demişti ama kumral çıktıydı kadın.
-
Boyatmıştır, ahahahaa.
-
Hıı.
-
İşte o, çok iyidir Nuriye abla. Geçen bizim komşunun yeğeni varmış, kısmeti açılsın diye ona götürdüm. Kurşun döktü, kızın sevgilisi geri dönmüş ertesi gün.
-
Benim de kısmetimi açar mı ki?
-
Ayh senin kısmete ihtiyacın mı var kız? Elini sallasan ellisi.
-
Hehhe… Ne demişti seçim konusunda?
-
Suyum durulmadı. Kazanamayacak, dinciler oyların yarısını alacak dedi.
-
Hâlâ inanamıyorum ben, aklıma geldikçe yazıklar olsun diyorum.
-
Ben de ayh.