Din ve Güven
Başım patlayacak gibi ağrıyor ama yazmam gerek.
Şimdik, demin keşfettim ki, dinlerin asıl meselesi insanlar arasında güven tesis etmektir, o kadar ki, tanımlanamayan dini, insanlar arasında güven tesis eden herhangi bir düşünce ve hayat sistemi diye tanımlamak mümkündür.
İşte bu sebeple insanları dinle aldatmak, dindar insanı kandırmak kolaydır, zira aynı dinden herhangi iki dindar insanın birbirine güveni, misal herhangi iki dinsizin birbirine güveninden çok daha fazladır. Sonunda aldatılmak ihtimali olsa da güvenmek, insanların geneli açısından, aldatılmamak için hiçbir şeye güvenmemekten daha gelişebilir ve yaşayabilir bir toplum yaratır.
İşte bu sebeple dinler dinsizliğe galip gelir.(Veya insanlar arasında güveni artırmayı hedefleyen dinler, bunu boşveren dinlere galip gelir.) İnsanlar arasında güven olmazsa diğer hiçbir faaliyet, ne üretim, ne ticaret, ne yeni insan üretimi, ne de başka herhangi bir insani eser verimlilikle yürütülemez.
Din kurallarının asıl maksadı da insanlar arasında güveni tesistir, yoksa hiçbir kusur kendi başına büyük bir kusur değildir, insanlar arasında güveni zedeliği için büyür ve misalen iki insan arasında bir kaç saatlik heyecan ve sıvı alışverişi anlamına gelen zina bu sebeple yasaktır ve İslam'da olduğu gibi, çok zaman olması değil, duyulmasıdır mesele. Geleneklerin “elalem ne der” kaygısı (ve o kaygının oluşması) da çok büyük ölçüde bundan kaynaklanır.
O sebeple dinin yerini alacak herhangi bir düşüncenin, onun insanlar arasında sağladığı güveni sağlayabiliyor olması gerekir; zenginlerin arasında bu menfaat birliği denen şeyle sağlanır, ancak yeterince zengin olmayanların arasında dini yıkanların bunun yerine koyacak bir fikri, gördüğüm kadarıyla, yoktur. O sebeple yeterince zengin olmayanların hayatı giderek daha az güven içermekte ve (çevresine de daha az güvenerek katılaştırdığı) bu güvensizlik genel bir depresyon halini beraberinde getirmektedir.
Sonunda, evet, yerine bir şey koyamıyorsanız, farklı formlarda da olsa dinler galip gelecektir. Hak gelir, batıl zail olur.
[Geçmişin Uğultusu]