Tembelin Üç Yazısı
Dün üç yazıya dair ufak notlar aldım, çarşı izni için velakin notlarımı unutmuşum ve konularını tekrar hatırlayınca içimden yazmak gelmiyor.
Biri sanırım din hakkındaydı ve din ile dil arasında bir analoji arıyordu. Dinini iyi yaşamak ve dilini iyi konuşmak arasında… Bir dile hariçten gelen kavram ve kelimeler gibi, dinlerin de hariçten kavram alabileceklerini, ancak bunların dinin bütünlüğünü bozacağını iddia ediyordu. Aslında derdim, düzden anlatacak olursak, geçenlerde beni neredeyse gözlüğüne kafa atacak hale getiren bir nurcu nun, vakıf dedikleri şeyle övünmesiydi. Vakıf, kendilerini vakfetmeleri oluyor, evlenmiyorlar, çalışmıyorlar, kendilerini tamamen hizmete adıyorlar. Ruhbanlık yani, kısacası, hristiyanlık yerine müslümanlık, manastır yerine ışık evleri nde geçen bir ruhbanlık…
Allah, hristiyanlara (ve müslümanlara) ruhbanlığı yazmadı diyecektim, zira ayet demiş ki, (M. Esed)
Ve sonra onların ardından öteki elçilerimizi gönderdik; ve (zaman içinde) arkalarından kendisine İncil verdiğimiz Meryem oğlu İsa'yı gönderdik; o'na (sadık bir şekilde) uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Ruhbanca riyazete gelince, Biz onlara bunu emretmedik, Allah'ın rızasını kazanmak arzusuyla onu kendileri uydurdu. Ama sonra ona, (her zaman) gerektiği gibi uymadılar, böylece Biz, (gerçekten) iman etmiş olanlara karşılığını verdik, ama onların çoğu yoldan çıkmışlardı.
Kendi mantıkları icabınca, “bu güzel olur” dedikleri bir şey olsa gerek, ama neticede yabancı bir kavram, ve elbette kimse kalkıp, kendi hayatını bu derece kısıtlayan birine dinen karşı çıkmaz. (Bizim memlekette böylelerine enayi derler ama yine de kimse samimiyetlerinden ve iyi niyetlerinden kuşku duymaz.) Yine de tuttukları yolun hedeflerine varacağından emin olamayacaklarını düşünüyorum.
İkinci yazı hakikat gibi artık çiğneye çiğneye bîhâl olduğum bir konuyla alakalıydı, canım sıkıldıkça hakikat yazısı yazarım ben de; bu da öyle bir şeydi.
Üçüncü yazı askerlikle alakalı bir yazıydı, 1 Ekim'den sonrasına saklayacağım bir yazı ama şu an canım hiç askerlik yazısı yazmak istemiyor.
[Geçmişin Uğultusu]