Gurmeliğin Sırrı Tokken Yemektir
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
Notların arasında böyle bir cümle çıktı. Bunu nasıl yorumlasam diye düşündüm: Yüzünden okuyup, gurmeklikle ilgili büyük bir tespit mi, yoksa bilgiye ilişkin önemli bir felsefi atılım, kadınlarla ilgili bir önerme, bir yatırım önerisi, bir ahlak felsefesi falan...
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
Yüzünden okuması kolay. Gurmelik öyle her şeyi beğenmemekse, açken ve guruldayan mideniz zevklerinizi alt etmişken başarılı bir gurme olamazsınız. Bu işlerde ne kadar beğenmezsen o kadar elit sayıldığına göre, tokken yemek gurmeliğin ilk şartı sayılmalı.
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
Bu aynı zamanda hoca olmanın da bir şartı. Eğer dünyaya eleştirel bakmaya çalışıyor, bir şeyleri yapısökümüne uğratmaya, bazı şeylerin paradigmasını sarsmaya uğraşıyorsanız, önce beyninizi biraz doldurmanızda fayda var demektir. Eleştirmek ve beğenmemek için öncesinde bir şeyler okumuş ve zihnimizi doldurmuş olmanın gerek şart olması da bundan.
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
Bunu kadınlara ilişkin bir ibare diye okursanız, zihni son yüzyılın kadın imgeleriyle dolu birinin her kadını beğenmeyeceğini ve kadınların artık beğenilme arzusunu daha zor tatmin edebildiğini düşünürsünüz. Bu erkekler için de geçerli belki, yine de erkeklerin oyunu onbin yıl öncesine göre benzer, mağaradan çıkıp bir şeyler avlayıp eve getirince, azıcık da eline yüzüne bakılan biriysen üreme potansiyelin oluyor ama kadınlar kendilerini kime ne açıdan beğendireceğini şaşırmış durumda.
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
İyi yatırım yapmanın yolu, paraya acil ihtiyacınız yokken rasyonel tercihler yapmaktan geçer. Borç harç, şunun taksiti, bunun faizi hesabını yaparken, bir yandan da üç-beş-on yıl sonrasını düşünerek yatırım yapmak zordur. Doğruyu eğriden ayırmak, uzun vadeli düşünmek için önce karnınızın tok, kafanızın rahat olması gerekir. O sebeple de, sonunda kumara dönüşen yüksek karlı yatırım arayışı yerine, önce borçlarınızı ödemek daha iyidir.
Gurmeliğin sırrı tokken yemektir.
Ahlaken, insanın hayattan aldığı hazların kalitesini artırmak için, bazı düşük hazlardan elini çekmesi lazım. Klasik müzik sevmek için pop dinlemiş ve bıkmış olmak lazım veya aydınlığa çıkmak için kendi karanlık taraflarını tatmış olmak. Hayatı daha iyi yaşamak için, kötüden bihaber kalmak faydalı değil, zararlı. İyiyi kötüyü ayırmak için, insanın kötülüğün kaynağı üzerinde düşünmüş, kendini kötülük açısından değerlendirmiş olması lazım. Hayata gurme gibi bakmanın yolu, sadece iyilik etmek ve iyiyi düşünmek değil, o sebeple.
Cümleye biraz daha yorum katabilirim muhtemelen ama bu kadar hermenötik alıştırması, pragmatics gerginliği, semantik cambazlığı yeter. Bağından koparılmış cümle, bağından koparılmış üzüm kadar sarhoş edici.
[Anlam Bağı]